Yýllar önce Yüksel caddesinde Haluk Levent, Yaþar Kurt, Düþ sokaðý sakinleri þarkýlarý çalýp eðlenirken, o zamanlar piyasada fazla gitarist yoktu. Yolda yürürken sýrtýnda klasik gitar asýlý birini görsek hemen gidip, "Aaa gitar mý çalýyorsun?" diye hemen tanýþýrdýk Ve hemen oturup akdeniz akþamlarý, sevdan bir ateþ ve korku çalardýk :) Biraz kro gibi göründüðünün farkýndayým. Ama birincisi o þarkýlarýn ilk çýktýðý zamanlardý; þimdiki gibi geyiðe karýþmamýþlardý, ikincisi de çok içtendik. Bu ortamý yaþamayan bilemez. Ve genç bir kýz gece saat 12'de Kýzýlay'da rahatsýz edilmeden dolaþabiliyordu. Çok güzel günlerdi. Ne derseniz deyin, hayatým o anlar sayesinde daha bir anlamlýdýr. Ýyi ki yaþamýþým :)
Baþlarda hep besteler yapmak istemiþimdir. Çok güzel melodilerin geldiði de olmuþtur ama biraz tembel biriyim galiba; hiç birini kayýda almadým. Hepside yok olup gittiler, yazýk :( Ama içimde dolanan kýpýrtýlara daha fazla mani olamadým ve gelen þeyleri diðer insanlarla da paylaþmak istedim. Müzik serüvenine attýk bakalým kendimizi. Rüzgar nerelerden eser? Bu rüzgar beni ve dinleyenleri nerelere götürür? Þimdilik bilmiyorum. Gönüller bir olsun yeter ;)
Þehir içinde, milyonlarca insanýn arasýnda, odamdaki yanlýzlýðýmý, Ýnsanlarla iletiþimimi, yada iletiþemememi, aradýklarýmý, bulduklarýmý yada bulamadýklarýmý. Yani kýsacasý yaþadýðým hayata dair herþeyi þarkýlarýmda anlatmaya çalýþýyorum. Bilmem, belki sizde kendinizden birþeyler bulursunuz þarkýlarýmda.